2003 yılının yaz aylarında bir grup yolcu, Malatya’nın köylerinden arabayla geçerken, yol kenarında bulunan kayısılardan bir miktar almak isterler. Kendilerine yetecek kadar kayısı toplar ve tarla sahibi köylüye ücretini vermek isterler. Bu sırada yolculardan birisi köylüye:
“Amca sen İbrahim Kaypakkaya diye birisini tanır mısın?” diye sorar.
Böyle bir soru karşısında afallayan, bir o kadar da kaygılanan köylü duraksar.
Yolcu sözüne devam eder:
“Biz onun yoldaşlarıyız!”
Bunu duyan köylünün yüzünde, içten içe duyduğu memnuniyetin ifadesi olarak bir tebessüm belirir ve sözünü sakınmaz:
“Koyun o paranızı cebinize, ben Kaypakkaya’nın yoldaşlarından para almam!”
Aradan geçen 30 yıla rağmen Malatya köylüleri onu unutmuyorlar.
İbrahim Kaypakkaya, mücadele pratiği içerisinde belli bir süre faaliyet sürdürdüğü Malatya’nın köylüleri üzerinde derin bir iz bırakmıştır. Hiç kuşkusuz ki bu tanınmanın bir nedeni de yoldaşlarının Onun görüşlerini rehber edinip, bu bölgede faaliyetlerini devam ettirmeleridir. Bu tanınma ve sahiplenmede; İbrahim Kaypakkaya’nın, elinizdeki kitapta ortaya koyduğu görüşleri, ileriye sürdüğü tezler, Türkiye devrimci hareketinde pek çok tabuyu yerle bir eden bilimsel analizleri belirleyicidir. TC faşizmi karşında ilkelerinden ve görüşlerinden ödün vermeyerek işkencehanelerde katledilen Kaypakkaya’nın bilimsel tezler doğrultusunda geliştirdiği sınıf analizine
dayanan görüşleri, Onun Türkiye işçi sınıfı ve emekçi halkı tarafından sahiplenilmesini de beraberinde getirmiştir.
Ve hiç şüphesiz ki bugün, onun kurucusu olduğu Proletarya Partisi’nin siyasal hattına ruh veren, İbrahim Kaypakkaya’nın temel teorik görüşleridir. Bu görüşler kandır, ateştir ve çarpan koca bir yürektir. Ülkemizde yaşanan siyasal süreç, bu görüşlerin lehine tanıklığını sürdürüyor. Bu siyasal hattaki derin öz ve zengin siyasal hazine kavranmadan bu görüşlerin hakkını vermek olası değildir.
![]() |
İbrahim Yoldaş |
(Kaynak: Kaypakkaya, İbrahim - Seçme Yazılar, Umut Yayımcılık)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder