Aşk, çağlar boyunca insanların kafasını meşgul eden ve etmeye devam eden bir duygu durumu. Bir sözcük belki de hiçbir zaman bu kadar derin etkilememiştir. Aşk aynı zamanda sanatta yaratıcılığın temel ölçütlerindendir.
Erich Fromm Aşk için Sevme Sanatı adlı yapıtında şunları söylüyordu: '' Aşk; Sık sık rastlanan <<büyük aşk>> diye tabir edilen (çokluk kitaplara, filmlere, müziklere konu olan) bir yalancı sevgi biçimi de putlaştırılmış sevgi biçimidir.'' açıkçası bu söylem üzerinde biraz düşünüldüğünde hak vermemek elde değildir. Aşk insanların bir beklenti içerisine, karşılık beklentisi içerisine girdiği bir şeydir.
Bu yüzdendir ki, insanlar hep bir karşılılık bekleme içerisinde olmuşlardır. Sevgi ile Aşk birbirine karıştırılmamalıdır bu yüzden..
Gerçek Sevginin içerisinde hiçbir zaman karşılık bekleme ümidi olmamıştır, şöyle ki bir annenin büyüyen bebeğine duyduğu sevgi gibi içten gelen bir fedakarlık örneğinde ise bu çok rahat görülebilir. Sevgi her şeye duyulabilir bir insana bir hayvana bir bitkiye ya da bir eşyaya; ama Aşk böyle değildir.Bugüne kadar kimse ben bu çiçeğe aşık oldum ya da ben anneme aşık oldum gibi bir atıfta bulunmamıştır bunun nedeni ise burada yatmaktadır: Aşkın her zaman bir beklenti içerisinde olması bir takım arzular, beklentiler ve zevkler uyandıran bir şey olmasındandır. Kimse gerek fiziksel gerek ruhsal birlikte olmak istemediği birine aşık olmaz bu yüzdendir ki bir beklenti olmaması elde değildir.
İşte bu yüzden 'Aşk'ın cinsel,fiziksel vs ihtiyaçları karşılayan ve karşılaması istenilen birine; 'Sevgi'nin ise tüm her şeye duyulan bir his olduğunu unutmamak gerekir(!)
Ünlü Fİlozof şöyle demektedir: ''Kişiler, kendinde olmayan (fiziksel,ruhsal) özellikleri karşı cinste arar ve buldukları zaman buna Aşk derler.'' bu savla birlikte söylediklerimizi kanıtlıyoruz çünkü önceki belirtiğimiz gibi sevgide hiçbir şekilde bir beklenti ve arama söz konusu değildir, ama aşk diye tabir edilen şeyde karşı cinste her zaman en iyisini bulmak, (kuvvet, güzel, zenginli, yakışıklı, kas, karizma vs) temel esastır. Günümüzde en güzel ilişkilerde bunların üzerine kurulmayan evlilikler ve birlikteliklerdir. Sevinin gücünü anlayan ve Sevme Sanatını uygulayabilecek düzeye erişebilen insanlar bunu çok rahat başarırlar oysa birbirlerine sadece ''Aşkım, Sevgilim, Hayatım vb.'' sözcükleri kullanan çiftler kısa süreli ilişkilerden ileri gidemezler...
Erich Fromm Aşk için Sevme Sanatı adlı yapıtında şunları söylüyordu: '' Aşk; Sık sık rastlanan <<büyük aşk>> diye tabir edilen (çokluk kitaplara, filmlere, müziklere konu olan) bir yalancı sevgi biçimi de putlaştırılmış sevgi biçimidir.'' açıkçası bu söylem üzerinde biraz düşünüldüğünde hak vermemek elde değildir. Aşk insanların bir beklenti içerisine, karşılık beklentisi içerisine girdiği bir şeydir.
Bu yüzdendir ki, insanlar hep bir karşılılık bekleme içerisinde olmuşlardır. Sevgi ile Aşk birbirine karıştırılmamalıdır bu yüzden..
Gerçek Sevginin içerisinde hiçbir zaman karşılık bekleme ümidi olmamıştır, şöyle ki bir annenin büyüyen bebeğine duyduğu sevgi gibi içten gelen bir fedakarlık örneğinde ise bu çok rahat görülebilir. Sevgi her şeye duyulabilir bir insana bir hayvana bir bitkiye ya da bir eşyaya; ama Aşk böyle değildir.Bugüne kadar kimse ben bu çiçeğe aşık oldum ya da ben anneme aşık oldum gibi bir atıfta bulunmamıştır bunun nedeni ise burada yatmaktadır: Aşkın her zaman bir beklenti içerisinde olması bir takım arzular, beklentiler ve zevkler uyandıran bir şey olmasındandır. Kimse gerek fiziksel gerek ruhsal birlikte olmak istemediği birine aşık olmaz bu yüzdendir ki bir beklenti olmaması elde değildir.
İşte bu yüzden 'Aşk'ın cinsel,fiziksel vs ihtiyaçları karşılayan ve karşılaması istenilen birine; 'Sevgi'nin ise tüm her şeye duyulan bir his olduğunu unutmamak gerekir(!)
Ünlü Fİlozof şöyle demektedir: ''Kişiler, kendinde olmayan (fiziksel,ruhsal) özellikleri karşı cinste arar ve buldukları zaman buna Aşk derler.'' bu savla birlikte söylediklerimizi kanıtlıyoruz çünkü önceki belirtiğimiz gibi sevgide hiçbir şekilde bir beklenti ve arama söz konusu değildir, ama aşk diye tabir edilen şeyde karşı cinste her zaman en iyisini bulmak, (kuvvet, güzel, zenginli, yakışıklı, kas, karizma vs) temel esastır. Günümüzde en güzel ilişkilerde bunların üzerine kurulmayan evlilikler ve birlikteliklerdir. Sevinin gücünü anlayan ve Sevme Sanatını uygulayabilecek düzeye erişebilen insanlar bunu çok rahat başarırlar oysa birbirlerine sadece ''Aşkım, Sevgilim, Hayatım vb.'' sözcükleri kullanan çiftler kısa süreli ilişkilerden ileri gidemezler...
![]() |
Temsili Fotoğraf |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder